Daha İyi Ulaşım, Daha İyi Bir Erişim Demek: İzmir’deki Altyapı Yatırımlarına ilişkin bir Değerlendirme

Mexico City’deki çeşitli hizmetlere erişim için ortalama yolculuk sürelerini karşılaştıran bir önceki Ayın Haritası şehirlerdeki eşitsizliği daha iyi anlamak için erişilebilirliğe dair verilerinin önemini ortaya koydu. Benzer analizler, altyapı ve hizmet seçeneklerinin bir şehirde erişilebilirliği nasıl değişebileceği veya değiştirdiğini anlamamıza yardımcı olabilir. Bu nedenle, WRI Ross Center, Türkiye’nin Ege kıyısındaki yaklaşık 4 milyonluk bir şehir olan İzmir’de ulaşım seçeneklerinin erişilebilirliği nasıl değiştirdiğini inceledi.

2017 yılında, Uluslararası Finans Kurumu (IFC), İzmir’de kendi desteklediği yatırımlar da dahil olmak üzere son dönem ulaşım yatırımlarının performansını değerlendirmek istedi. Buna istinaden de WRI; liman projeleri, yeni vapurlar, yeni tramvay hatları ve yeni metro araçlarını içeren ulaşım projeleri için erişilebilirlik değerlendirmesi yaptı ve bunları yeni yatırımların yapılmadığı bir referans senaryo ile karşılaştırdı. Farklı bölgeler için farklı etkileri kavramak amacıyla belirli mahallelerde noktadan noktaya analizler gerçekleştirildi. Örneğin, Balçova mahallesindeki bir başlangıç noktasından, çeşitli toplu taşıma modları ile bir saatlik bir yolculukta erişilebilir potansiyel iş imkanları yaklaşık 32.000’den 137.000’e yükseldi. Şehir genelinde yapılan analizde ise, bu ulaşım yatırımlarından dolayı iş imkanlarına erişimde 2010’dan bu yana% 5’lik bir iyileşme tespit edildi.

Ayrıca, yeni yatırımların hizmetin güvenilirliği üzerindeki etkisini de değerlendirdik. Aşağıdaki grafikte gösterildiği üzere, aynı başlangıç ​​noktası kullanıldığında, yatırım senaryosunda daha dar dikey genişlik ve daha yüksek eğimli eğri ile temsil edilmekte olan Iş fırsatlarına erişim için seyahat sürelerinin uzunluğu ve değişkenliği baz senaryoya göre azalmıştır. Ulaşım hizmeti ile artık daha güvenilir ve daha kısa sürede daha fazla fırsata ulaşılmaktadır.

Bu tür analizleri yapmak kolaylaşıyor. “Fırsatlara erişim” kavramı 1950’lerden bu yana mevcut fakat, yöntemin yoğun veri ihtiyacı barındırması , uygulamaya koyulmasını zorlaştırmaktaydı. Hesaplama kapasitesi ve veriye erişimdeki gelişmeler artık bu durumu değiştiriyor. Küresel veri standartlarının oluşturulması ve yaygınlaştırılması, özellikle karayolu ağları için OpenStreetMap ve toplu taşıma için Genel Transit Feed Spesifikasyonu (GTFS) çok yardımcı oluyor.

Yine de, birçok yerde temel çalışmaların yapılması hala gerekli. Araştırmacılar İzmir için, mevcut ulaşım zaman çizelgeleri ve hizmetlerine dayanarak, ana ulaşım hizmetleri için GTFS rotalarını elle oluşturdular. Bu veriler, olası başlangıç ve varış yerleri ve mevcut iş verileriyle birleştirildi. Bu veri kümeleri daha sonra altyapı ve hizmetteki değişikliklerin senaryolarını değerlendirmek için Conveyal Analysis aracında kullanıldı.

Çoğu şehir, altyapı yatırımları hakkında veri sağlarken, birçoğu bu yatırımların erişilebilirlik sonuçlarını değerlendirmek için gerekli verilere sahip değil veya verileri başkalarının kullanımına açmıyorlar. Bunu da pekala bir hata olarak değerlendirebiliriz. Keza verilerin kendisi karayolu ve demiryolu ağlarının yanı sıra kritik altyapı olarak değerlendirilmeli ve şehrin daha iyi hizmet vermek ve daha iyi kararlar almak için faydalanabileceği bir sistem olarak ele alınmalıdır. Bu veri altyapısı olmadan erişilebilirlik ve diğer gelişmiş analizleri gerçekleştirmek oldukça zor.

Erişilebilirlik göstergelerinin mevcut olması ve bunu mümkün kılan sonuçlara dayalı yaklaşım, ulaşım tartışmalarını bir araç olan hareketlilik odağından (örneğin, araçları daha hızlı hareket ettirmek) bir amaç olan erişime odaklanmaya (örneğin, işlerin, okulların, sağlık hizmetlerinin vs. bulunduğu yerlere tüm insanların erişebilmesini sağlamak.) yönlendirebilir. “From Mobility to Access for All” isimli Dünya Kaynakları Raporu çalışmasında da belirtildiği üzere, konuyu ele alma biçimindeki değişiklik ile bir şehir herkes için daha eşit ve adil bir çözüm geliştirebilir.

 

Bu yazının orijinali Thet Hein Tun, Robin King, Meltem Bayraktar ve Erik Mackres tarafından kaleme alınmış olup 11 Haziran 2019 tarihinde TheCityFix.Com‘da yayınlanmıştır.



Bu web sitesinin içeriğinden yalnız WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler liderliğindeki konsorsiyum sorumlu olup,
hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır.