- 30 Mart 2023
- Yayınlayan: Kavşak
- Kategori: Bloglar
Hazırlayan: Bahadır KEŞAN, Yüksek Şehir Plancısı, Maltepe Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürü
Toplu Ulaşıma Ulaşan Kadın Projesi (TOPUK) Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve “Türkiye Sürdürülebilir Kent içi Ulaşım Ağı (KAVŞAK)” tarafından verilen Mikro Hibe Programından faydalanan birkaç projeden biridir. TOPUK projesi, Maltepe Belediyesi EKA Creative Studio, İBB Ulaşım Dairesi Başkanlığı, İTÜ IstanbulON Kentsel Hareketlilik Laboratuvarı ve Sokak Bizim Derneği ortaklığı ile hayata geçirilmiştir. Proje kadınların toplu ulaşım noktalarına erişimde karşılaştıkları sorunları katılımcı yöntemlerle tespit etmek ve tasarımcılarla beraber çözüm önerileri üretmek, ayrıca ortaya çıkan fikirleri bir pilot bölgede taktiksel kentleşme yöntemi ile uygulamak amacını taşımaktadır.
Taktiksel Kentleşme Nedir?
Taktiksel kentleşme, şehirlerde kamusal alanlarda küçük ölçekli, geçici müdahaleler yapmak anlamına gelir ve nihai bir çözüm sağlamak yerine kamusal mekânların nasıl geliştirilebileceğini ve daha iyi hale getirilebileceğini gösterir. Bu tarz projeler düşük maliyetli, ileri dönüşüm ve aktif vatandaşlık yöntemlerini kullanan geçici ve açıklayıcı niteliktedir. Uygulama öncesi ve sonrası veri toplayarak ve gözlemler yapılarak, deneme yapılan fikirlerin etkinliğini ölçmeyi ve kentsel prova yöntemi ile kullanıcının tasarım sürecine katılımını hedeflemektedir. Bu yöntemin avantajları ise kullanıcıların yeni ve radikal görünebilecek fikirlere alışmasını sağlamak, imkânsız görünen uygulamaları deneme şansı yakalamak, tepkileri
ve kargaşayı azaltmak, maliyetleri düşürmek ve ertelemek, büyük yatırım öncesi tasarımın etkinliğini ölçme şansı elde etmek, hataları yatırımdan önce önlemek olarak özetlenebilir.
Biz de Maltepe Belediyesi olarak Belediye Başkanımız Ali Kılıç’ın desteği ile “Taktiksel Kentleşme” konusunu belediye gündemine aldık ve belediyenin kentsel tasarım süreçlerinde bu yöntemi benimsemeye başladık. İlk olarak 2019 yılında “Zümrütevler Taktiksel Kentleşme Projesi” ile Türkiye’nin ilk taktiksel kentleşme projesini hayata geçirdik. Bu proje kapsamında tasarım, taktiksel kentleşme ilkelerine göre önce alanda prova yöntemi ile test edildi ve kalıcı proje öncesi hatalar tespit edilerek son proje hatasız bir şekilde uygulandı. Bu uygulama Marmara Belediyeler Birliği tarafından “Ulaşım ve kentsel hareketlilik” kategorisinde Altın Karınca ödülü kazandı. Bu projede elde edilen başarı neticesinde daha sonra
2021 yılında Yalı Mahallesi “Taktiksel Yaya Öncelikli Oyun Sokağı” projesini gerçekleştirdik. Bu uygulamada ise önceki deneyimlere ek olarak günübirlik bir pop-up uygulama da yaptık. Proje öncesi veri toplama ve son testlerle veri karşılaştırması yaparak proje etkinliğini ölçtüğümüz bir çalışma oldu. Bu proje de Kentsel Tasarım ve Mimari kategorisinde yine Altın Karınca ödülü kazandı. Son olarak 2022 yılında bu yazının konusu olan Toplu Ulaşıma Ulaşan Kadın Projesi (TOPUK) ile Türkan Saylan Kültür Merkezi ve çevresini taktiksel kentleşme yöntemi ile yayalar için daha güvenli hale getirdik. Bu projede öncekilerden farklı olarak sorun tespit çalıştayı ve tasarım maratonu düzenleyerek tasarımın da katılımcı yöntemlerle oluşmasını sağladık. Ayrıca proje uygulamasında gönüllülerin uygulamaya dâhil olmasıyla aktif vatandaşlığı güçlendirdik.
Katılımcı Yöntemlerle Sorunları Tespit Etmek
Adından da anlaşılacağı üzere TOPUK projesi kapsamında kente ve kentsel hizmetlere erişimi kısıtlı olan dezavantajlı kadınların bu hizmetlere ulaşımını kolaylaştırmak amaçlanmaktadır. Bu sebeple ortaklarla varılan uzlaşı sonucu Maltepe’nin en dezavantajlı mahallelerinden olan Gülsuyu ve Gülensu bölgesini pilot bölge olarak seçtik. Bu iki mahallenin toplu taşımayla olan bağlantısı Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi (TSKM) önünde bulunan metro, otobüs ve minibüs durakları üzerinden sağlanmaktadır. Bu sebeple TSKM ve yakın çevresi müdahale alanı olarak belirlendi. Bölgede yaşanan sorunların tespitine yönelik ise TSKM sergi salonunda bölgede yaşayan, çalışan veya etkinliklere katılan, başta kadınlar olmak üzere tüm vatandaşlara katılım imkânı sunan bir sorun tespit çalıştayı düzenledik. Ancak çalıştay katılımcıları
sıradan vatandaşlar olduğundan teknik bir konu olan ve uzmanlık isteyen/gerektiren kentsel tasarım konusuna katılım sağlamakta zorlanacaklardı. Bu sebeple bu katılımı kolaylaştıracak araçlar geliştirmeye karar verdik. Öncelikle TSKM ve çevresinin 1/1000 ölçeğinde bir maketini proje ortaklarından EKA Tasarım’ın büyük emeği ile hazırladık. Belediye olarak önceki taktiksel kentleşme çalışmalarında kullandığımız kaldırım, araç yolu, bisiklet yolu, otopark gibi öğelerin 1/100 ölçekli şablonlarını vatandaşa vererek maket üzerine yerleştirmelerini ve fikirlerini bu şekilde bildirmelerini istedik. Çalıştay kolaylaştırıcılığını proje ortaklarından İTÜ IstanbulON Kentsel Hareketlilik Laboratuvarı temsilcisi İmge Akçakaya Waite gerçekleştirdi ve üniversite eğitimcisi tecrübesi ile deneyimsiz katılımcıların fikirlerini nasıl gösterebileceklerini hızlıca
açıkladı. Bu maket ve şablonlar çalıştaydan sonra bir hafta süreyle TSKM girişinde bir görevli ile beraber katılımcı görüşlerini almaya devam etti. Böylece yüksek miktarda görsel veri ile kullanıcıların alan ile ilgili olumlu ve olumsuz deneyimlerini öğrenme, projenin bir sonraki ayağı olan tasarım aşamasında faydalanma olanağı elde etmiş olduk.
Tasarımda Katılımcı Ortak Akıl: Tasarım Maratonu
Sorunların tespitinden sonraki aşama, bu çalıştayda ve sorun tespit istasyonunda elde edilen verinin kullanılarak, farklı disiplinlerden tasarımcıların ve fikir insanlarının katılacağı bir tasarım maratonu düzenlemek ve çözüm önerileri geliştirmek olarak belirlendi. Tasarım maratonu, iki gün süren bir kamp niteliği taşıyordu ve bu maratona mimarlık, iç mimarlık,
şehir planlama, endüstri ürünleri tasarımı gibi farklı tasarım bölümlerinde okuyan veya yeni mezun olmuş 45 kişi katıldı.
Önce proje ortağı kurumların temsilcileri tarafından katılımcılara alanla ilgili bilgilendirme yapıldı. Projenin aşamaları ve az duyulan ve ilk defa karşılaşılan bir kavram olan taktiksel kentleşme yöntemi hakkında bilgi verildi. Bu çalışmalar sırasında katılımcıların çalışma verimini arttıracak kaynaştırma egzersizleri, oyunlar ve farkındalık atölyeleri de gerçekleştirildi.
Daha sonra katılımcılar sekiz gruba bölündü ve proje ortaklarının temsilcileri olan mentörlerin yol göstericiliğinde çalışmalarına başladılar. İki günün sonunda gruplar tasarım önerilerini mentörlere ve proje ortaklarına sunarak geri bildirimleri aldılar. En sonunda da gruplar ve mentörler tasarım önerilerinde beğendikleri ve uygulanabilir gördükleri kısımlara işaretler yapıştırarak oyladılar ve böylece tasarım ortaklaşmasına yardımcı olacak çalışmayı tamamladılar. Tasarım
maratonunda projeyi en çok zorlayan nokta tasarımın ortaklaştırılması ve uygulanabilirlik arasındaki dengenin sağlanması oldu. Belediyenin imkânları ve yasal bir takım engellerden kaynaklı bazı çok oy alan bölümler nihai tasarıma eklenemedi, ancak yine de maratondan gelen fikirlerin büyük kısmı son tasarımda kendilerine yer bulmayı başardılar.
Hak Temelli Günübirlik Taktiksel Müdahale Uygulaması
Tasarım maratonu ve ortaklaşma sonucu ortaya çıkan projeye göre TSKM önünde bulunan yan yolda araç hızlarının yaya güvenliğini tehdit ettiği ve mutlaka tasarımsal müdahale ile yavaşlatılması gerektiği fikri ön plana çıkmıştır. Ayrıca TSKM bahçesi içinde bulunan yürüyüş yolu ve yanında bulunan Nar Sokak’ın Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinin toplu ulaşıma ana
ulaşım güzergâhı niteliğinde olduğu ve yaya güvenliği açısından iyileştirmeler yapılması gerektiği belirlenmiştir. Bunun yanında alanı kullanan kişi sayısında artış sağlamak ve ıssızlığı azaltmak da çözüm önerilerinden en göze çarpanlar arasına girmiştir. Trafik güvenliği ile ilgili çalışmalar günübirlik olarak yetiştirilemeyeceği için birkaç gün önceden çalışmalara
başlanmış, park halindeki araçlar zabıta tarafından kaldırıldı, sokak süpürülerek temizlendi, geometri testi yapıldı ve zabıta bariyerleri ile trafik güvenliğine yönelik önlemleri alınmıştır. Yaklaşık 700 m²’lik bir asfalt alan boyamaya hazır hale getirilmiş ve gönüllüler açısından riskli olabilecek bölgeler uzmanlar tarafından önceden tamamlandı. Otobüs durağı, minibüsler ve metro durağına erişim trafik hızı azaltılarak, delinatörlerle yaya taşıt ayrımı sağlanarak güvenlik altına alındı. 22 Ekim 2022 Cumartesi günü sabah gönüllülerin katılımı ile alanı dönüştürülmeye başlandı. Nar Sokak’ı kapsayan alanda zemin boyanarak ve saksıda bitkilerle yaya taşıt ayrımı sağlayarak yaya kaldırımı genişletildi ve daha güvenli hale getirildi. TSKM önünde bulunan alana banklar, basit malzemelerden yapılan oturma grupları, ahşap oyuncaklar ve geçici peyzaj öğeleri yerleştirilerek alanda insanların daha fazla vakit geçirmeleri ve kalabalıklaşarak daha güvenli hale getirilmesi sağlandı. Son olarak pilates, oyunlar vb. günübirlik etkinliklerle alanın canlanması sağlandı ve katılımcıların farkındalıkları
artırıldı. Alanda gün boyunca tasarım maratonundan gelen fikirler panolara asılarak sergilendi ve grup temsilcileri vatandaşa projeleri hakkında bilgi verdiler. Son olarak alanda katılımcılarla yapılan görüşmeler ve mülakatlar ile tasarımın etkinliği ölçüldü ve muhtemel proje hataları tespit edilmeye çalışıldı. Bu şekilde kentsel tasarımın sorun tespiti, çözüm önerileri ve uygulamayı kapsayan her aşamasında hak temelli katılımcı bir anlayış ile projeyi gerçekleştirmiş olduk.
Sonuç ve Sonraki Adımlar
TOPUK Projesi hem Maltepe Belediyesi hem de diğer paydaşlar açısından son derece öğretici bir deneyim olmuştur. Özellikle kente dair kararlarda kentlilerin ve uzmanların katılımını sağlamak ve ‘kent hakkı’ kavramını sürecin her aşamasında uygulamak çok önemli bir yaklaşımdı. Kentsel tasarım gibi uzmanlık gerektiren bir alanda bunu başarmak çok zordur ve TOPUK Projesi bu konuda parmakla gösterilecek kadar değerli bir deneyimdir. Projede uygulanan yöntemler örnek niteliğinde ve diğer belediye ve kurumlar tarafından uygulanabilir niteliktedir. Projenin sonraki aşamalarında
Maltepe Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ortak çalışarak ve diğer proje paydaşlarının görüşüne başvurarak eksik ve gerekli görülen UTK kararlarını almak ve tasarımı kalıcı hale getirerek süreci tamamlamayı hedeflemektedir. Böylece dünyada ve ülkemizde örnek gösterileceğini umduğumuz bu projeyi tamamlayarak hak temelli şehir planlama doktrinini daha da güçlendirmiş olacağız.